10 Eylül 2009 Perşembe

ah rüştü ahh..!

ramazan geceleri sahura kadar uyumamak adettendir, ertesi gün akşama kadar yatıp oruç tutan işsizler için. bi gece uykum tutmadığı için; geziniyordum internette, turuncu yanıp sönen msn penceresiyle irkildim, nabıon reis yazmış, rüştü kalsik msn ağzıyla. iyiyim, teşekkür ederim rüştü dedim, her zamanki üslubumla.

sağdan soldan konuştuk, bi kaç gecedir görüşmüyorduk, neden dedim rüştüye, neden görüşemiyoruz kaç gecedir? bi kaç mazeret belirtti ama, ne dediğini şimdi tam hatırlamıyorum, çünkü çok kızmıştım rüştüye, ona laf yetiştireceğim diye kül tablasındaki sıgaramı unutmuştum ve son sıgaram bitmişti.

kurduğu cümlelere artık sadece gülücüklerle, dandik msn ifadeleriyle cevap veriyordum. oralı değildi rüştü, yazdıkça yazıyordu, cuma akşamı mülaki olalım dedim. rüştü henüz bana gelmeyen bi ileti yazıyordu, tedirgin oldum sonra, bu kadar uzun cevap verebileceği başka bi anlama gelen bi cümle mi kurmuştum acaba. rüştü henüz mülaki (buluşan, kavuşan, görüşen.) kelimesini cümle içinde kullanmamış olabilir mi diye düşündüm sonra.

Bu sefer açık açık yazdım, o hala bana ileti yazarken. Batak oynayalım bi akşam dedim. Gururumuzdan ödün vermeden, ne alırsınız diye soran garsona 4 çay, 2 si açık diyecekken o namert garsonun arkasını dönmesine bozulup masadakilerle göz göze gelmemeye çalışmadan, birbirimize umarsızca el şakaları yaparak, acaba benim paketten sıgara alır mı tedirginliği yaşamadan, içimizden ulan o daha çok içti neden ortak ödüyoruz ki diye kederlenmeden, coşkuyla, beraberce ve el ele bi batak oynayalım dedim.

Oynayalım dedi rüştü. O an; acı bi tebessüm yayıldı dudaklarıma, bi saattir yazdığı ileti sadece bir “oynayalım” olmamalıydı. tamam dedim, kısa ve net! Çok şey konuştuk sonrasında, şimdi aklıma gelmeyen bi çok şey. Kalbim kırılmıştı, o kısa lanet iletiye! Rüştü hala yazıyordu umarsızca, paranın değiştirdiği insanlardan bahsediyordu, rekabet kurumunda tanıdığım olup olmadığını soruyordu, aslında iç güzelliğe pek de önem vermediğini anlatıyordu ama benim aklım hala o kısa iletideydi.

Engellesem mi diye düşündüm bi süre, sonra elektrikler gitti falan diyerek kandırabilirdim, yapamadım. Bu bana yakışmazdı, rüştü hala yazıyordu ve ben ekranın altında yanıp sönen turuncu ışıkla ilgilenmiyordum artık, bi an rahatsız oldum o yanıp sönen turuncu şerefsiz ışıktan ve birden çektim bilgisayarın fişini prizden. Bi süre oturdum ekranın karşısında, sinirle baktım siyah ekrana, ulan dedim, keşke geçen sene onda kalan nokia şarj aletimi isteseydim! Neyse dedim sonra, değmezmiş! Ve o günden sonra birdaha hiç kimse için ağlamadım…

2 yorum:

  1. çoğu insan şu yazıyı görünce deli mi yahu el sekmesinden yazıldığını farkettiği'yazılmamış iletiye bu kadar kırılır insan' der.internet öyle bir hal aldı ki normalde insanların mimiklerine yüklediğimiz anlamları el sekmelerine 'smile' kullanmalarına yazı fontuna iletisine dinlediği şarkılara 'avatar' larına yükler olduk.El sekmesi çok mühim.yazarken iletinin değişmesi. vazgeçilmesi.
    günlerdir düşünüyorum bunu msn de 'slm' vermek bile artık zor geliyor insanlara sanki.nereye doğru gidiyoruz bilmiyorum.
    saygıyla

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim yorumunuz için.

    YanıtlaSil